Rumeli Kavağı, Garipçe ve Rumeli Feneri

Bu bayram değişik mekânlar keşfetme adına oldukça verimli geçti. Turkuazoo ile başladığımız keşiflerde bu sefer Rumeli Kavağı, Garipçe Köyü ve Rumeli Feneri'nde sıra...

Garipçe Köyü, birkaç arkadaşımdan duyup görmeyi istediğim yerlerden biriydi. İstanbul'un içerisinde köy havası almak ve bu sırada denizin de yakınında olmak güzel birşey olmalıydı. Bu düşüncelerle arkadaşlarla buluşup arabayla yola düştük.

Anadolu yakasından yola çıkıp, Fatih Sultan Mehmet Köprüsü ile Avrupa yakasına ulaştıktan sonra hemen sahile inip Baltalimanı-Tarabya-İstinye-Yeniköy yoluyla denizi seyrederek Sarıyer'e ulaştık.  Sarıyer merkeze geldiğimizde Rumeli Feneri tabelasını takip ettik. Bu yol ile gittiğinizde öncelikle Rumeli Kavağı'na ulaşıyorsunuz.

Rumeli Kavağı'nda kısa bir mola verip etrafı turladık. Sahil ve çarşı merkezi balık lokantaları ile doluydu. Hemen her lokantanın önünden geçerken garsonların sizi kendi lokantalarına davet etmelerine hazırlıklı olun :)

Rumeli Kavağı'nda en çok dikkatimi çeken kısım, evlerin çoğunun müstakil (1 veya 2 katlı) olması ve bir çoğunun kapısında yer alan iplerdi. Çoğunlukla köylerde görmeye alışık olduğum bu manzarayı İstanbul'da görmek hoş bir süpriz oldu (Maalesef fotoğraflamayı akıl edemedim...)

Tekrar yola düşüp, yine Rumeli Feneri levhalarını takip etmeye başladık. Bir süre sonra yolumuz Sarıyer'in merkezinden Kilyos tabelalarını takip ederek gelinen yol ile kesişti. Kilyos tabelaları ile gelinen yolun daha düz olduğunu da belirtmeden geçmeyelim. Rumeli Kavağı üzerinden gitmek gibi bir düşünceniz yoksa bu yoldan devam edilebilir.

Rumeli Feneri tabelalarını takip ederek yolumuza devam ederken, Koç Üniversitesi'nin kampüsünün önünden geçtikten sonra artık Garipçe yol ayrımına gelmiştik. Garipçe yoluna sapıp devam edip köye ulaştığımızda karşılaştığımız manzara biraz şaşırtıcıydı. Köyün küçük olmasını bekliyorduk ancak bu kadar küçük olması gerçekten süpriz oldu. Sanıyorum bunda köyün SİT alanı olması ve Rumeli Feneri'ne yakın olmasının etkileri var.

Köyün sahil kısmı da oldukça küçük. Küçük bir koy şeklinde olan sahil bölümünde iki adet restaurant yer alıyor.

Garipçe sahili-koyu
Garipçe sahili

Zaten köyde toplam olarak üç restaurant var. Bunlardan Asmaaltı Restaurant, sahilin 50 metre gerisinde kalıyor. Deniz manzarası olmamasına rağmen, özellikle bahçesi ve biraz daha sakin olması ile tercih edilebilecek bir mekan. Sahil kenarındaki Aydın Balık Restaurant ve Kaşı Kumluk Restaurant diğer alternatifler.

Her üç mekân da kahvaltıları ile ünlü. Sonrasında da balık ile devam edebiliyorsunuz. Biz, kahvaltımızı yapıp öğle saatlerinde gittiğimiz için kahvaltı keyfini kaçırdık. Başka bir gün kahvaltılarını da denemek istiyorum açıkçası :)

Yemek için tercihimizi Aydın Balık lehinde kullandık. Gittiğimiz gün şansımıza havanın rüzgarlı olması nedeniyle yarı kapalı bölümü tercih ettik. Aslında buraya uygun bir havada gelip, İstanbul'da pek bulamadığımız gerçek denize sıfır konumda kahvaltı veya balık keyfini tatmakda fayda var...

Garipçe'de denize sıfır olmak...
Garipçe'de denize sıfır olmak...

Keyifli bir yemeğin ve Türk kahvesi-çay faslının ardından hemen yanıbaşımızdaki Garipçe Kalesi olarak anılan yere doğru yürüyüşe geçtik. Sahildeki evlerin arasındaki merdivenlerden yukarıya doğru yürüyüp 5 dakikada kaleye çıktık. Burada gördüğümüz manzara çok daha güzeldi. Geçen gemileri ve karşı kıyıdaki Poyrazköy ve Anadolu Feneri'ni seyretme imkanı bulduk.

Garipçe Kalesi'nden gemilerin geçişini izlemek
Garipçe Kalesi'nden gemilerin geçişini izlemek

Garipçe'deki turumuzu tamamladıktan sonra, hazır gelmişken Rumeli Feneri'ne de uğradık. Zaten Garipçe ile Rumeli Feneri arası birkaç kilometrelik bir mesafe.

Rumeli Feneri ve balıkçı tekneleri
Rumeli Feneri ve balıkçı tekneleri

Rüzgârlı ve kapalı olmasına rağmen oldukça keyifli zamanlar geçirdiğimiz Rumeli Kavağı, Garipçe ve Rumeli Feneri'ne daha sıcak havalarda gitmenizi tavsiye edebilirim. Ulaşımı özel araçla yapabileceğiniz gibi Sarıyer'e kadar otobüs, minibüs veya vapur ile gelipSarıyer'den kalkan otobüsler ile de ulaşmak mümkün.

Bayram ve kapalı havaya rağmen yine de kalabalık olan bu mekânların özellikle Pazar günü nasıl bir hal alacağını tahmin edemiyorum. O kadar kalabağın içinde buraların keyfine varamayabilirsiniz. Bu nedenle bir şekilde hafta içi uğramanızı tavsiye edebilirim.

Comments

Comments (1) -

afyon
Gerçekten gezilecek görülecek yerler. Teşekkürler